Virüsleri Öldüren Doğal Dezenfektan: Su ve Tuz!

Virüsleri Öldüren Doğal Dezenfektan: Su ve Tuz!

Tüm dünyayı pençesi altına alan koronavirüsten korunmanın en etkili yollarından biri su ve sabunla elleri yıkamak. Bunun yanı sıra el dezenfektanlarının da vatandaşlarımız tarafından sıkça tercih edildiğine dikkat çeken Yeditepe Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Eczacılık Fakültesi Farmasötik Toksikoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ahmet Aydın, yalnızca su ve tuzla yapılan hipokloröz asitin de virüse karşı korumada oldukça etkili olduğunu söyledi. Aydın, “Tuz ve suyun birlikte özel düzeneklerle elektrolize edilmesi ve elde edilen çözeltinin içerisindeki yoğunlukla olan bileşen hipokloröz asittir. Bu; bakterileri, virüsleri öldüren etkin bir dezenfektan ya da antiseptik bir madde olarak yer alır” sözlerini kullandı.

“VÜCUDUMUZ DA ÜRETİYOR”

Vücudumuzda, bakteri ve virüs gibi yabancı maddeleri içine alarak etkisiz hale getiren özel hücreler olduğunu söyleyen Prof. Dr. Aydın, “Hipokloröz asit içerisinde, fizyolojik olarak vücutta üretilen, bakterilerin ve virüslerin öldürülmesinde kullanılan fizyolojik bir moleküldür” ifadelerini kullandı.

“ETKİN BİR DEZENFEKTAN”



Hipokloröz asidin yer aldığı ruhsatlı bazı ürünlerin bulunduğunu ve bunların içerisinde elektro aktif su denilen bir ürünün bulunduğunu söyleyen Aydın, “Bununla ilgili hazır ürünler var. Hipokloröz asit su ve sofra tuzunun özel düzeneklerle elektroliz yöntemiyle ayrıştırılmasıyla oluşan bir ürün olarak karşımıza çıkar” şeklinde sözlerine devam etti.

“SEBZELERİ HİPOKLORÖZ ASİT İLE YIKAYABİLİRSİNİZ”

Prof. Dr. Aydın, her dezenfektan maddenin kendine özgü bazı özelliklerinin olduğunu vurgulayarak, “Kullanıldığı anda çevrede hemen etkisini gösterebilir. Çevrede kalma özelliği yok. İnsan ve çevre sağlığı için güvenli. Her alanda kullanılabilir. Sebzelerin ve meyvelerin dezenfektesinde, yüzeylerde kullanılabilir. Ruhsatlı, yara iyileştirmede, pansumanda kullanılan ürünler bile var” dedi.

SAKLAMA KOŞULLARINA UYULDUĞUNDA 12 AY DAYANABİLİR

Hipokloröz asidin oldukça uzun ömürlü olduğuna da dikkat çeken Prof. Dr. Aydın, sözlerine şöyle devam etti:

“Ağzı açık kalmamalı, havayla temas etmemeli ve ışıktan uzak durmalı. Kapalı olduğu ortamda en az 12 ay dayanabilir. Her ürün doğrudan güneş ışığına maruz bırakılmamalıdır. Basit bir çeşme suyunu bile şişesinin içinde doğrudan güneş ışığına maruz bıraktığımız anda plastik şişenin içerisinden suyun içerisine başka maddeler girebilir.”

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.